Gerze'nin Tarihçesi

 

    İlin kuzey doğu kıyısında aynı adlı burun üzerine kurulan Gerze, 1901 de kaza haline gelmiştir. İlk adının “Carusa “ olduğu tahmin edilen Gerze’de Ayancık gibi tarih sahnesine Antik Çağda çıkmış bir yerleşim yeridir. 13 Şubat 1956 yılında lodos fırtınasının desteklediği ve bir evin mangalından çıkan yangın ilçenin bütününü yakarken, 1000 ev yanmış ve bu yangından 100-150 ev kurtulabilmiştir.Bu felaket her 13 Şubat’ta yangını yaşayanlarla anılırken, yangında hayatını kaybeden 21 vatandaşımız için de Saygı Duruşu yapılmaktadır.

    Bu büyük felaketten sonra Gerze, dönemin Reis-i Cumhur’u Celal BAYAR ve dönemin Başvekili Adnan MENDERES önderliğinde devlet yardımı ile yeniden inşa edildiğinde ilçe merkezinde tarihi yapı bulmanın imkanı kalmamıştır. Gerze için yapılan 1950’lere ait bir imar planı projesinden, ilçe merkezinin Osmanlı dönemi sonlarında da harap  yada yanmış olduğu anlaşılır.

 

             

 

    Gerze’ye 19. Yüzyıl ortalarında gelen Hamilton ilçe hakkında şunları söylemektedir. “ Kousefet ova 7-8 evlik küçük bir köydür. Gerze’de olduğu gibi buradan da sultan için İstanbul’a tavuk gönderilir. Hisar çayı yolu ile Gerze’ye ulaştık. Eski ismi Carusa’dır. 25 Rum evi dışında 240 Türk evi vardır. Burada bir çeşit tersane havuzlarının yanındaki bir kahveye indik. Gerze İstanbul’a mısır, meyve ve az miktarda kereste ihraç eder. Liman, 6 toplu ahşap ve yıkık bir burçla korunur. Şehri gezerken kitabesiz bir heykel kaidesi gördüm. Eski bir Bizans kilisesi duvarında bir kalıntı ile yine aynı kiliseye bitişik bir başka Rum Kilisesi avlusunda iki korinthe sütun başlığı ve çeşitli küçük kırık sütunlar vardı. Bunlar Sinop’tan getirilmiş gibiydiler. Fakat 150 stadia ( 18 mil) uzaklıkta olması nedeniyle güç bir ihtimaldir.

    Anonim “periplus’ta”  “rüzgar batıdan estiği zaman iyi bir limandır” Demesine ve arrien’in  “gemiler için kötü bir durak yeridir” tanımına bakılırsa pek uygun bir liman olmadığı anlaşılır. Carusa , Sinop arası 150 stadia ( 18 mil) dir. Sinop yolunda küçük Asya’da hiçbir yerde görmediğim kadar İngiliz tipinde yeşillik gördüm. Yaikeul  çayını geçince çobanlar çayına gelinir ki burası eskiden Kappadokia Euxin’e uzandığı zamanlar Paphlagonia ‘yı Kappadokia’dan ayırıyordu. Sinop’a iki mil kala,  yalağı bir lahit kapağı olan çeşme ile karşılaştık.”

    Yine 19. Yüz yıl başlarında yöreyi gezen Minas Bıjikyan Gerze hakkında şu kısa bilgiyi verir; “Gerze Sinop’un 18 mil uzağında eski bir şehirdir. 20 geminin sığabileceği büyüklükte bir limanı eski bir kalesi ve bir ırmağı vardır. Toprağı çok verimlidir.”

    Gerze’de anlatılan yakın dönem yangınları yüzünden tarihi eser pek kalmamakla birlikte çeşitli arşiv kaynaklarından bu ilçe merkezinde ve çevresinde çeşitli eserlerin olduğu anlaşılmaktadır. 



gerze fotoğrafları
Whatsapp Hattı